28 Şubat sürecinde yaptığı haberler nedeniyle polis baskınına uğrayan Yeni Şafak gazetesinin yazarı Cem Küçük, bugünkü yazısında cemaat medyasındaki gazetecilerin yargılanacağını ileri sürdü. Küçük’ün bu yazısı okuyanlara 28 Şubat’ta Yeni Şafak’a yapılan baskını akıllara getirdi.
Yeni Şafak gazetesi yazarı Cem Küçük, bir süredir cemaate yönelik sürdürdüğü tehdit yazılarına bugün de devam etti. Küçük, bugünkü yazısında cemaat medyasındaki gazetecilere operasyon düzenleneceğini ve bu gazetecilerin yargılanacağını ileri sürdü.Yazısında “O yüzden cuntanın kara propaganda şeflerinin talimatıyla yayın yapan gazeteciler de bu süreçte yargılanacak.” diyen Küçük, daha önce de benzer iddialarda bulunmuştu.Cem Küçük’e bu iddiaları ve son yazısı sonrasında sosyal medyada ‘Hükümetin talimatçısı’ şeklinde yakıştırmalarda bulunuldu.İŞTE CEM KÜÇÜK’ÜN TEPKİLERE NEDEN OLAN YAZISININ O BÖLÜMÜ…CUNTA ASKERİ GAZETECİLER YARGILANACAKSık sık yazdığım gibi cemaatin emniyet-yargı cuntasının en önemli ayaklarından biri medya. Eğer cuntanın istediği kara propaganda yayınlarını yapan gazeteciler olmasaydı bu cunta böyle terör estiremezdi. O yüzden cuntanın kara propaganda şeflerinin talimatıyla yayın yapan gazeteciler de bu süreçte yargılanacak. Hukuka aykırı talimatları uygularsanız bunun hukuki bedeli olur. Dünyanın tüm gelişmiş ülkelerinde mafya ve çete gibi yapılardan talimat alan gazeteciler yargılanır ve medyadan tasfiye edilir. Darbe destekçileri itibarlarını koruyamazlar. Başbakanlık Teftiş Kurulu yasaların verdiği yetkiye dayanarak paralel çetenin elemanlarını izliyor. Tüm suç kanıtları BTK’nın elinde. Darbeci polis şeflerinden, savcılardan, hoşgörü ve diyalog maskesiyle kara propaganda yapanlardan emir alan gazetecilerin vay haline…NAZLI ILICAK İTİRAF ETTİDaha önce isimlerini deşifre ettiğim gazeteciler artık açık açık yasadışı konumlarını itiraf etmeye başladı. Mesela Nazlı Ilıcak geçen salı günü Aydın Doğan’ın kanalında demokrasiyi savunan Abdülkadir Selvi ve Nagehan Alçı’ya karşı açık açık emniyet yargı cuntasının dublajlığını yaptı. Seçilmiş meşru hükümeti savunan iki yazara karşı Nazlı Ilıcak’ın söylediği söz suç itirafnamesi gibiydi. Ilıcak aynen şöyle söyledi: ‘Siz hırsızları savunuyorsunuz, ben de hırsızları yakalamaya çalışan polisleri.’ Bu sözlere Selvi ve Alçı isyan etti, hatta Alçı, ‘Yandaş gibi davrananın kim olduğu ortada. Siz bir vesayete karşı durdunuz. Bugün başka bir vesayetin kucağına oturdunuz’ diyerek haklı isyanını dile getirdi.YENİ ŞAFAK’A 28 ŞUBAT BASKIN KARARINI GAZETECİ İLE DÖNEMİN İÇİŞLERİ BAKANI VERMİŞTİYeni Şafak gazetesi 28 Şubat zulmünün zirve yaptığı günlerde yaptığı haberler nedeniyle polis tarafından basılmıştı. 13 Eylül 2001′de ki bu baskın Türk basın tarihine kara bir leke olarak geçmişti.Darbeleri Araştırma Komisyonu’nca ifadesine başvurulan İstanbul eski valisi Erol Çakır, 28 Şubat vesayet rejiminin her yanda hissedildiği 2001 yılında Yeni Şafak’a yapılan baskının perde arkasını anlatmıştı. Çakır, Yeni Şafak’a baskın kararının Adil Serdar Saçan, gazeteci Tuncay Özkan ve dönemin İçişleri Bakanı Rüştü Kazım Yücelen tarafından görüşülüp planlandığını ve hayata geçirildiğini belirtmişti.KAYNAK: ROTAHABER