Çirkin Afrikalı/ Güzel Hürriyet

• Uğur Arslan
• On Aralık 9, 2013
• https://tarafligazete.com

“Çirkin Afrikalı” ifadesi Hürriyet’in 1992 yılında Atatürk Uluslar arası Barış Ödülünü kabul etmeyen Nelson Mandela için attığı manşetti. Haberde ödülü kabul etmeyen Mandela’nın PKK ile bağlantısı iddia ediliyor, ‘zenci’ diye bahsediliyor.

***

Hayatını ırkçılığa karşı savaşmaya adayan, “Ben beyazların tahakkümüne karşı savaştım, siyahların tahakkümüne karşı savaştım, demokratik ve özgür toplum fikrini öğütledim, bunun için ve bunu başarmak için yaşadım, bunun için ölmeye de hazırım” diyen Nobel Ödüllü barış simgesi olan bir insandı. Eşit vatandaşlık için yaşadı, eşit vatandaşlık için öldü. Mücadelesinden dolayı 27 yıl hapis yattı. Güney Afrika’nın ilk siyahi devlet başkanı Mandela’nın Atatürk Uluslar arası Barış ödülünü kabul etmemesinin nedeni Türkiye’nin 90lı yıllardaki insan hakları açısından yapılan ayrımcılığı göstermişti. 1992 yılında bu olaydan dolayı Mandela’yı PKK’lı yapan Hürriyet gazetesinin zaten insan hakları, eşit vatandaşlık gibi dertlerinin olmadığı malum.”Türkiye Türklerindir” sloganıyla Mandela’yı, dünya barışını anlayabilmek hayalcilik olur. 90 lı yıllarda özellikle iç politikada ırkçılığın bayraktarlığını yapan gazete,bayrağı Güney Afrika’ya kadar taşımıştı.Yine dönemin Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün “Çirkin Afrikalı” yaklaşımına yine en güzel cevabı Madiba vermiş.” Hiç kimse ten renginden, geçmişinden ya da dininden dolayı bir diğerinden nefret ederek dünyaya gelmez! İnsanlar nefret etmeyi öğrenirler ve eğer nefreti öğrenebiliyorlarsa o zaman onlara sevmeyi de öğretebiliriz.” Özkök gibi nefreti öğrenen insanlara sevgiyi de öğretmek hepimizin görevi. Yine de Ertuğrul Özkök’ün yeni bir günah çıkartma (Mandela’nın mezarını ziyaret etmek gibi) hamlesi de beklemiyor değilim.

***

Gelelim 2013 yılının Aralık ayının beşine.. “Çirkin Afrikalı” hayatını kaybediyor.Dünyanın dört bir yanından taziye mesajlar yayınlanıyor. Güney Afrika Devlet Başkanı Jacob Zuma“Ulusumuzun en kıymetli evladını kaybettik” sözünü kabul etmiyorum. Mandela sadece Güney Afrika ulusunun değil,bütün dünyanın en kıymetli evlatlarından biriydi.Dünya barışını ve eşitlik için ölen birisiydi. O yüzden dünyaya malolmuştu. Hürriyet gazetesine gelince; ölüm haberini klasik bir şekilde duyuruyor ve “Çirkin Afrikalı” hakkında bilgi verirken Türkiye’nin ödülünü neden almadığı ile ilgili 1992 yılında da olduğu gibi yine bir açıklama yok.

Neydi Hürriyet gazetesinin ‘yeni’ yayın kampanyasındaki sloganları ;

“Yazabilirim. Sorabilirim. Gönlümce konuşabilirim. İstersem susabilirim. Hürriyet benim. Sevebilirim. Seçebilirim. Aşkımdan ölebilirim. Ben kendim olabilirim. Hak benim. Hayat benim.Yol benim. Seçim benim. Başka dilde doğabilirim. Hayalime koşabilirim. Ben bir ağaç olabilirim. Hürriyet Benim.”

Hürriyet; bağımsızlık anlamıyla birlikte hür olmak,özgür olmaktır.Peki Mandela’nın Özgürlük ile ilgili tezi neydi ?

“Özgürlük için gökyüzünü satın almanıza gerek yok. Ruhunuzu satmayın yeter.”

Hürriyet gazetesinin adının hakkını verebilmesi için de sloganlara, reklamlara, gökyüzünü satın almasına ihtiyacı yok. Ruhunu satmasın, yeter.

Futbolda Sadece Rabia’ya Yer Var

“Yüce Atatürk” tişörtüyle çıkan Fethiyespor’a  ve Mandela’yı anan Galatasaraylı futbolcular Drogba ve Eboue’ye cezalar kapıda. Ancak sezon başında Rabia selamı yapan futbolculara herhangi bir işlem yapılmamamıştı. Sahada siyaset mi istenmiyor, yoksa sahada muhalefet mi istenmiyor ? Bunu biraz düşünmekte yarar var.