‘Hukuk dışına çıkılmamalı’

a gül

ALİ BULAÇ -ROMA

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 3 günlük bir ziyaret için Türkiye’nin AB üyeliğine destek veren İtalya’da. Beraberindeki köşe yazarlarıyla sohbet eden Gül, Türkiye’de süregiden yolsuzluk iddiaları ve hukuka müdahale girişimleri hakkındaki sorulara cevaben “Dil ve üsluba dikkat edilmeli, hukuk dışına çıkılmamalı.” vurgusu yaptı.

Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül ile Roma’dayız. Otele yerleştikten sonra davetli köşe yazarlarıyla bir sohbet toplantısı düzenledi. Son günlerde Türkiye, Fransa ve İtalya arasında kurulan ilişkilerden söz ettikten sonraki bu konuda hayli ümitli- söz dönüp dolaşıp Türkiye’de içine girdiğimiz gerilim ortamına geldi.

UÇAK DÜŞMEZ

Türkiye’nin bir türbülansa girdiğini kendisi de kabul ediyor ama hemen arkasından bugüne kadar türbülansa giren bir uçağın düştüğünü hatırlamadığını söylüyor. Bir cumhurbaşkanı olarak bardağın yarısını dolu görmesi son derece doğal, hatta en tepede oturmanın gereği. Gerçekten sonraları kendisinin de teyit ettiği üzere ülkemizin yatışmaya, içine girdiği gerilimli ortamdan çıkmaya ihtiyacı var. Toplum her gün biraz daha ayrıştırılıyor, en yüksek mevkilerden ve en yüksek perdeden hedef seçilenlerin inançlarına, din tasavvurlarına, kısaca varoluşsal kimliklerine ve kişiliklerine saldırılar yapılıyor. Hakaretlerin bini bir para!

Sayın Cumhurbaşkanı olayların kökeni, başlangıç noktası, nasıl başladığı konularını önemsemekle beraber bugün nasıl bir tutum takınmamız gerektiği konusunda önemli vurgular yapıyor. Seçimlere giderken hayli dikkatli olmak gerekir. Seçim atmosferinde daha sert tartışmalar olabilir. Türkiye bir hukuk devletidir. Kim nerede duruyorsa ve hangi pozisyonda olursa olsun, herkesin hukuka ve kanunlara riayet etme mecburiyeti var. Temel ilkelere riayet edilmediğinde her şey altüst olur. Hiç kuşkusuz çeşitli şikâyetler var. Taraf tutmadan kulak vermek, dinlemek gerekir.

TÜRKİYE BUNU HAK ETMEDİ  

Eğer içine girdiğimiz son gerilim ortamının başlangıcı 17 Aralık ise Sayın Abdullah Gül’e göre Türkiye bunu hak etmiş değil. “Komplo, gayrı tabii durum yok mu?” yollu ısrarlı sorular karşısında dediği “Türkiye bunu hak etmedi.” Her ne olursa olsun sorunlarımızı hukuk çerçevesi içinde kalarak çözmek zorundayız. Süreç içinde hukuk dışına çıkılacak olursa, yine bunun çaresi mekanizmaları harekete geçirerek hukuk çerçevesi içine girmektir. Türkiye’de hiç kimse “Ben bunu istiyorum veya şunu istemiyorum.” diyemez.

Yine bir soru üzerine “Devlet sistemi içinde, bazı kurumlarda ‘farklı dayanışmalar’ olabileceğini söylüyor. Söz konusu dayanışmalar dini, siyasi veya ideolojik de olabilir. Ancak devlet içinde yer alanların sadakati anayasa ve kanunlara olmalıdır. Devlette belli bir hiyerarşi vardır, herkes buna riayet etmelidir. Bir problem olduğunu kabul etmeli, yoksa bu kadar duman çıkmaz. Ancak bu yönde sorunlar yaşansa da bunlar hukuk içinde kalınarak çözülmelidir, kimse hukukun dışına çıkarak bir şey yapmaya kalkışmamalı.

MİT, KANUNLARA TABİ ÇALIŞIR

Sayın Cumhurbaşkanı MİT konusunda da önemli şeyler söyledi: Her devletin istihbarat teşkilatı var, bu zorunludur, devletler istihbarat olmadan çalışamaz. Ama MİT’in bu kadar konuşulması, tartışılması doğru değil, bizim ülkemizde MİT meseleleri alenen tartışılıyor, konuşuluyor. Tabii ki bir devlet kuruluşu olarak MİT kanunlara tabidir. Bağlı olduğu kanunlara göre hareket eder, görevlerini yerine getirir. Güney sınırlarımız çok değişmiş, problemli alanlara dönüşmüştür.

İnternet konusunda özgürlükten yana olduğunu belirtmekle beraber çocukların da korunması gerektiğine işaret ediyor. Ben “devletin tepesinde bir Cumhurbaşkanı olarak bardağın yarısını dolu gördüğünü, bunun iyi bir yaklaşım olduğunu, öyle de olması gerektiğini” söyleyip sordum: “Ancak ne iç ne dış durum öyle değil. Benim baktığım noktadan bardağın yarısı boş görünüyor. Ortalığı yatıştırmak için başka ne yapmak lazım, sizin tekrar ülkeyi motive edici, birleştirici adımlar atma, daha başka şeyler yapma düşünceniz yok mu?” Israrla altını çizdiği hususlar şunlar: Dil ve üslubumuzu ayarlamalı, hukukun dışına çıkmamalı ve birbirimizin yüzüne bakamayacak duruma gelmekten kaçınmalıyız. Sayın Cumhurbaşkanı dil-üslup ve hukuk vurgusunu sıkça yaptı. Hepimizin buna ihtiyacı olduğu muhakkak.

Türkiye’nin yeri Avrupa

İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano, Türkiye’nin AB üyeliğine güçlü destek verdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Roma’da baş başa görüşme sonrası ortak basın toplantısında konuşan İtalyan lider, “Türkiye’nin yeri Avrupa’dır. Küresel güvenlik tablosunda da yeri budur.” dedi. Napolitano, “Müzakere kararı oybirliğiyle alındı. Fakat bu kararı imzaladıktan sonra, bizim paylaşmadığımız şeyler yaşandı. Bazı Avrupa ülkeleri müzakereleri dondurarak, yavaşlatarak süreci olumsuz etkilediler.” ifadelerini kullandı. Gül de, AB sürecine verdiği destek nedeniyle İtalyan lidere teşekkür etti. Türkiye’nin ilk hedefinin müzakereleri tamamlamak olduğunu kaydeden Gül, “Tam üyelik konusu ondan sonra konuşulacak bir konu.” dedi. Gül’e İtalya’da kalabalık bir işadamı heyeti eşlik ediyor. Kafilede bir dönem bu ülkede teknik direktörlük yapan Fatih Terim de bulunuyor. EMRE SONCAN ROMA 

Top