Dolandırıcılık herkesin bildiği bir suçtur. Muz cumhuriyetleri de dâhil her ülkede bu suçtur ve cezası vardır. Birde nitelikli dolandırıcılık vardır. İnce ince planlanarak kanunun boşlukları hesap edilerek yapılır. Eğer kanunlarınızda ülkeyi idare edenler tarafından bilerek ve isteyerek bu tür boşluklar bırakılmışsa bu tür dolandırıcılıklara sıkça rastlarsınız.
Aslında bir ülkenin muz cumhuriyeti olup olmadığını bu tarz hareketlerin olup olmadığına ve olduğunda cezalandırılıp cezalandırılmadığına bakarak ta anlayabilirsiniz. Mesela bir ülkede televizyon reklamlarını izleyin. Reklamda belirtilmeyen tuzak ayrıntılar, sırf yasa da var diye ekranın altından karınca duası gibi yazıyla ve titrek bir şekilde geçiyorsa işte bu ülke böyle bir ülkedir. Ya da bankalarla vatandaşlar arasındaki sözleşmeler aynı böyleyse akla aykırı bir uygulama sırf sözleşmede yazıyor veya yazmıyor diye vatandaşa ödettirilebiliyorsa yine durum aynıdır.
Bankaların ve sermeye sahiplerinin vatandaştan kestiği haksız ödemelere iade şartı getirilmiyor ama vatandaşa gelince çıkarılan yasada “ödeyecektir ödemeyenler hakkında yasal işlem ve faiz uygulanacaktır” ibaresi konuluyorsa, bu ülke bir kez daha muz cumhuriyetidir. Haksız kazanç sağlayanlar elde ettikleri haksız kazançlarını göğsünü gere gere afiyetle yiyor, vatandaşa da mahkemeye başvur kazanırsan alırsın deniyorsa bu ülke yine muz cumhuriyetidir.
Mesela herhangi bir belediyesi kendi başına bir anda karar alıp bütün su sayaçlarını kartlı sisteme geçiriyorsa bu yöntemle önceden, tüketildikten 45 gün sonra ödenen faturaları kullanmadan 45 gün önce ödenecek hale getiriyorsa, bunun hesabını kimse sormuyorsa bu ülke yine muz cumhuriyetidir. Toplanan milyonlarca eski sayacı çöpe atıp sonrada bir kişiyi mahkemeye müracaat ettirip kartlı sayaçları söktürüp yeniden sıfır kartsız sayaç taktırıp bu seferde kartlıları çöpe atıyorsa bunun hesabını kimse soramıyorsa bu ülke yine bir muz cumhuriyetidir. Hele hele bu yanlış hamlenin faturası halka ödetiliyor, bunu yapanlar bir anda zengin oluyorsa, halkta buna ses çıkarmayıp bir dahaki seçimde artan bir oyla yine aynı kişiyi başkan olarak seçiyorsa o ülke, ülke değil bir muz kolisidir.
Bütün bu saydıklarınızın biri değil hepsi birden yaşanıyorsa ve bu saydıklarınız sadece işin az bir kısmıysa ve böyle sayısızca örnek verebiliyorsanız kusura bakmayın da o ülke muz cumhuriyeti bile olamaz olsa olsa bir hıyar bostanıdır.
Şükür ki biz böyle bir ülke değiliz. Ama geçen yaşadığımız bir hadise bu konuda içime şüphe düşürdü. İstanbul’da yaşayanlar bilir. Bu ay elektrik faturaları geç geldi. Neden gelmedi diye merak ederken bir akşam ansızın elektriğe yüzde 15 zam geldiğini öğrendik ve sabah kalktığımızda elektrik faturaları apartmanın girişindeydi. Yani bizim aslında 40 gün önce zam gelmeden tükettiğimiz elektrik zamlı fiyattan bize giydirilmişti. İşin daha da garibi zam geleceğini kimse bilmezken ilgili elektrik firması bunu bilmiş ve bu ay faturaları geciktirmişti. O tüketilen elektrik eski tarifeden alınmış ve yeni tarifeden bize kakalanmıştı. Bütün İstanbul’un bir aylık elektrik tüketim bedelinin yüzde 15 i ilgili elektrik dağıtım şirketinin cebine kalmıştı. Sakın yanlış anlamayın bunda ilgili bakanlığın haberi ve komisyonu vardır demiyorum kesinlikle.
Çünkü bizim ülkemiz asla muz cumhuriyeti değildir. Diye düşünüyorum ben.
Peki, o zaman ne cumhuriyetidir diye soracak olursanız, eh artık ona da siz karar verin orasını ben bilemem.