‘Politik Dil’ Kışkırtıyor

politikdil

MUSTAFA KILIÇ/ MİLLİ GAZETE

Türkiye’de  son zamanların politik dili her geçen gün daha da ayrıştırıcı ve kışkırtıcı bir hâl alıyor. İktidar ve ana muhalefetin birbirlerine karşı kullandıkları çirkin uslüp, Meclis’te tekme tokatlı kavgaya dönüşürken, yerel seçim öncesi artan gerginlik sokaklara taşmaya başladı. Siyasi parti seçim büroları saldırılara maruz kalırken, kimse bu gerginliğin sonunun nereye varacağını bilmiyor. Siyasetçiler ve uzmanlar ise kullanılan dile ve üsluba dikkat çekiyor.

“Siyaset dilini düzeyli bir şekilde kullanmalı”

Siyasetin bayağılaşan dilini değerlendiren Saadet Partisi Mahalli İdareler Başkanı İlyas Tongüç, “Son dönemde siyasi parti liderlerinin kullandığı dil tamamen cepheleşme dilidir. Bu dil fevkalade tehlikeli bir dildir. Kendine karşı gördüğü siyasi partiye hak hukuk gözetmeksizin ithamlarda bulunan siyasetçiler, tabanın saldırganlaşmasına  sebebiyet veriyor. Siyaset, dilini son derece dikkatli ve düzeyli bir şekilde kullanmalıdır. Aksi takdirde sonuçları tahmin edemeyeceğimiz derin yaralara sebebiyet verebilecektir. Çünkü liderlerin kullandığı söylemler halka başka bir şekilde sirayet ediyor“ dedi. /10

 

Türkiye’de siyaset kurumunun sicili oldukça bozuk. Ama son yıllarda işin iyice cılkı çıktı. Siyaset dilinin düzeyi yerlerde sürünmeye başladı. Liderlerin kullandığı saldırgan dil tabanda da ciddi yaralar açıyor.  Geçtiğimiz günlerde Ankara’da seçim çalışması yapan AKP ile BBP’liler arasında çıkan, Van ‘da BDP’lilerin AKP’lilere saldırması ve son olarak  MHP İstanbul Esenyurt İlçe seçim binasına yapılan silahlı saldırı. Saadet Partisi Mahalli İdareler Başkanı İlyas Tongüç ve Uzman Psikiyatrist Ayhan Akçan siyasetin içinde bulunduğu durumu gazetemize  değerlendirdi.

Küfürle Hakaretle Bir Yere Varılmaz

Siyasetçilerin birbirlerini reçeteler ve projeler üzerinden eleştirmesi gerektiğini söyleyen İlyas Tonguç: “ Son dönemde siyasi parti liderlerinin kullandığı dil tamamen cepheleşme dilidir. Bu dil fevkalade tehlikeli bir dildir. Kendine karşı gördüğü partiyi hak hukuk gözetmeksizin söylemlerini partili gençlerin bir mücadele gibi algılayıp saldırganlığına sebebiyet veriyor.  Siyaset dilini son derece dikkatli ve düzeyli bir şekilde kullanmalıdır. Aksi takdirde sonuçları tahmin edemeyeceğimiz derin yaralara sebebiyet verebilecektir. Esenyurt’ta yaşanan olay son derece üzücü bir olaydır. Bu tür olayların yaşanmaması için siyasetçilerin birbirlerini reçeteler ve projeler üzerinden eleştirmesi gerekmektedir. Küfürle, hakaretle bir yere varılmaz aksine vatandaşı birbirine düşman etmekten başka bir işe yaramaz. Çünkü liderlerin kullandığı söylemler halka başka bir şekilde sirayet ediyor“ dedi.

Lider Sakin Bir  Uslüp Kullanmalı

Peki, siyasilerin kullandığı bu sert ve ‘çirkef dil’ tabanda nasıl bir etki bırakıyor. Uzman Psikiyatrist Ayhan Akçan şunları söyledi: “Toplumun genelinde bir gerginlik var. Gündemler sık sık değişiyor, 17 Aralık yolsuzluk operasyonundaki soru işaretleri nedeniyle toplumun her kesimine agresisasyon hâkim. Bu agresisasyon evde, sokakta, futbolda neredeyse her alana sirayet etmiş durumda. Seçim arifesinde insanlar çare bekliyor. Siyasi parti liderlerinin üslubunda ise öfke, gerginlik ve küfür hâkim bu da ister istemez tabana yansıyor. Lider, daha sakin, konuşmalarında yıkıcı olmak yerine daha umut verici olmalıdır. Liderin agresif, saldırgan olması kitlesinin de saldırgan olmasını sağlayacaktır. Bunu yaşanan olaylarda ne yazık ki görüyoruz.”

Projeler Yerine Hesaplaşma Dilini Tercih Etmeleri Yanlış

Toplumun siyasilerden proje beklediğini vurgulayan Akçan, “Toplum siyasilerden projeler beklerken onlar hesaplaşma derdinde…  Şuan aktif siyasetin durumu hiç de iyi değil. İktidar mağduriyet edebiyatı üzerinden kitlesini kontrol etmeye çalışıyor, Ana muhalefet partisi lideri ise koltuğunu kurtarma derdinde, MHP tabanını zaten kontrol etmekte zorlanıyor. Bunların tümünü ele aldığımızda liderlerin sakinlik ve projeler yerine saldırganlık ve hesaplaşma dilini tercih etmeleri kendi kitlelerini, tabanlarını kontrol edememe tehlikesiyle karşı karşıya kalma ihtimalleri ni arttırıyor” şeklinde konuştu

Siyasetin Dili Ayaklar Altında İşte Bazı İfadeler

Siyasetin dilinin ne kadar sertleştiğini Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefete karşı sık sık kullandığı; “ Yahu adama derler ki, yahu bu millet yatıp kalkıp size mi çalışacak? Ayıp ya, bu ne be, oraya işte ben üç tane nokta koyuyorum… Hayatında bir koyun güttün mü? Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır… Lan… Terbiyesiz… Cibilliyetsiz… Kudurmuşlar… İspatlamayan namussuzdur, şerefsizdir… Bekâra karı boşamak kolay… Anasını satayım… Ananı da al git buradan… El kol hareketi yapma… Hepiniz oradaydınız ulan!” gibi ifadeler gerginliği artırıyor.

Ana Muhalefetin Başbakana Küfrü

Bunu sadece iktidar partisi yapmıyor. Muhalefet partilerinin de dili oldukça çirkin. Ana muhalefet partisi CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in Başbakan’a yönelik sarf ettiği “Tayyip Erdoğan diyor ki, ’Ben bütün milliyetleri ayakaltına aldım…’ Her onurlu adamın, her p.ç. olmayan insanın muhakkak bir milliyeti vardır” şeklindeki küfürleri ise zerre kadar hayası olan biri için oldukça utanç verici. 

İlgili Haberler

Top